Laiklik Meclisi’nden Tekin’e Sert Tepki
6 mins read

Laiklik Meclisi’nden Tekin’e Sert Tepki

“`html

Laiklik Meclisi’nden Bakan Tekin’e Sert Tepki

(ANKARA)- Laiklik Meclisi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklik konusundaki açıklamalarına tepki göstererek, “Laiklik ve Cumhuriyet’e karşı olan Yusuf Tekin, derhal görevini bırakmalıdır” ifadesini kullandı.

Laiklik Meclisi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Tekin’in bir programda yaptığı laiklik yorumlarının ardından istifası talep edildi. Açıklamada, “Milli Eğitim Bakanlığı görevini işgal eden Yusuf Tekin, laiklik ve Cumhuriyet karşıtlığını bir kez daha göstermiştir” denildi. Ayrıca, şu şekilde devam edildi:

“Tekin, ‘İttihatçılar bu ülkede egemen oluncaya kadar Osmanlı, herkesin kardeşçe yaşadığı bir ülkeydi’ açıklamasıyla, ‘Camileri kapatmak, camileri ahıra çevirmek ve Kuran-ı Kerim öğrenimini yasaklamak… Sizin laiklik anlayışınız bu. Bu durumda benim laiklik anlayışım ile sizin anlayışınız kesinlikle farklı. Ben laikliği, her bireyin inanç ve ibadet özgürlüğünün devletin güvencesi altında olmasını anlarım. Sen ne anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünü kısıtlamayı anlıyorsun’ diyerek, kendi perspektifinin evrensel laiklik olduğunu öne sürmüştür. Bu durum, aynı zamanda Tekin’in hazırladığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” müfredatının içeriğini de gözler önüne sermektedir.”

Tekin, doğrudan 1923 Cumhuriyeti’ne saldırmaktan çekindiği için “ittihatçılar” üzerinden gizlice laiklik ve Cumhuriyet karşıtlığı yapmaktadır. “Benim anladığım laiklik” diyerek, sahip olduğu koltuğun arkasında karşı devrimci eylemleri bir kez daha itiraf etmiştir.

Laikliğin ne olduğunu hatırlatmak gerekirse: Laiklik, dinsizlik ya da din düşmanlığı anlamına gelmez. Herhangi bir din veya mezhebin, inanç grubunun toplum üzerinde baskı oluşturmaması, ayrışmayı engellemesi gerektiğini ifade eder. Laiklik, bir vatandaşın inançları nedeniyle diğerlerine göre ayrıcalıklı olmaması ve toplumsal alanda herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamaması anlamına gelir. Laik bir devlet, bireylerin haklarını inançlarından bağımsız olarak tanır ve böylece cinsiyet eşitliğini sağlar, baskıyı ortadan kaldırır. Kısacası, laiklik, herkesin inançlarına veya inançsızlıklarına bakılmaksızın eşit yaşamalarını sağlayan temel bir güvencedir.

Herhangi bir dinin ya da mezhebin kurallarına göre değil, insanlığın yüzyıllar boyunca biriktirdiği akıl ve bilimle yerleştirilen ilkelere uygun olarak yaşayabilmektir. Devletin yapılandırılması da bu esas üzerine inşa edilmelidir. Toplum, dinin baskısından uzak, bilim ve akıl temelli kurallar ile yaşamını sürdürebilmelidir. Laiklik, bireylerin birlikte huzur içinde yaşamalarının güvencesidir ve gelecek nesillerin haklarına sahip çıkmalarını sağlar. Çünkü laiklik, sorgulama ve eleştiri ortamını meydana getirir.

Laikliğin din düşmanlığı olarak gösterilmesi, siyasi iktidarın veya cemaatlerin devletin tüm kaynaklarını kötüye kullanma çabalarıyla örtüşüyor. Anayasa’ya karşı bir suç işleyen Yusuf Tekin, zevke göre bu makamı terketmelidir. Laiklik Meclisi, Tekin ve onun zihniyetiyle benzer düşünenlere, bu karanlık görüşü ortadan kaldıracak güçlü bir toplumsal bilinç ve ilerici birikimle mücadele edeceğimizi hatırlatır.

Laiklik Meclisi Sözcüsü Özkan Rona, yaptığı açıklamada, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin laiklikle çelişkili olduğunu vurgulayarak, şunları belirtti:

“Tarikatların Maarif Platformu, öğretmenlere mesleki eğitim vermekte. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda çalışan 1 milyon öğretmenin, Kasım ayındaki mesleki çalışmalarında izlemeleri zorunlu olan eğitimde Maarif Platformu’nun yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Bayram Özer de eğitmen olarak yer almıştır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli altında öğretmenlere eğitim veren Bayram Özer, aynı zamanda bu gerici ve bilime aykırı müfredatın hazırlanmasında da rol oynamıştır.”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Maarif Modeli’ni tanıtmak amacıyla Özer’in birçok öğretmene eğitim verdiği dikkate alındığında, bu modelin kimler tarafından hazırlandığı daha net bir şekilde anlaşılmaktadır.

Bakan Yusuf Tekin’in yeni müfredat çalışmalarına dair duyurusu sonrası, Bayram Özer’in de yer aldığı Maarif Platformu tarafından yayımlanan “Milli Eğitim Çağrısı” adlı metinde, dinsel ögelerin müfredata dahil edildiği, karma eğitimin kaldırılacağı ve Cumhuriyet karşıtı referanslar barındıran bir Maarif Modeli oluşturulması gerektiği iddialarını öne sürmüştür.

AKP’nin seçim yenilgisinden ders çıkarılması gerektiğini savunan Bayram Özer ve ekibi, dinci düşüncelerin toplumda yayılması adına Maarif Modeli aracılığıyla fikri iktidarlarını sağlamlaştırma çabalarını eleştirmiştir. Siyasal iktidarın ideolojisini toplumda benimsetmeye yönelik olan bu yaklaşım, eğitim alanında son derece sakıncalıdır.

Laiklik Meclisi olarak, laik eğitime yönelik bu tehditlere karşı hukuki mücadelenizi arttıracak ve elde ettiğimiz somut verileri yargıya taşıyacağız. Türkiye Yüzyılı Maarif Müfredatı’nın gerici yapısını ifşa etmek ve eğitim sistemini korumak için mücadele edeceğiz.

Bakan Yusuf Tekin’e soruyoruz: Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ile neden birlikte çalışıyorsunuz? Maarif Platformu’nun kurucusu olan ve gerici müfredat metinlerini hazırlayan Dalgıç Yardımlaşma Vakfı, Kartal Esentepe Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği gibi grupların hangi amaçla oluşturulmuş? Karma eğitime karşı olan ve bu platformun başında bulunan Osman Çakmak’ın yeri nedir? Cumhuriyet ve laiklik karşıtı önerilere öncülük eden Bayram Özer kimdir? Bu kişilerin, müfredat hazırlama sürecindeki rolleri ne olmuştur?

Ekim ayındaki 150 Başlıkta Laiklik İhlali

Laiklik Meclisi, Ekim 2024 tarihli Laiklik İhlalleri Raporu’nda, yargı, devlet kademeleri, eğitim ve toplumsal alanlar dahil olmak üzere laiklikle ilgili ihlallerin arttığını belirtti. Raporda, toplam 150 başlık altında laiklik ihlali yapılmış olduğu vurgulandı.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir